Tangoden dans merkezine hoş geldiniz. Bizimle iletişim kurmak için info@tangoden.com
Tango Dansı Tarihi ve Müziği
Tango, Arjantin’in başkenti Buenos Aires kökenli bir dans ve müzik türüdür. İlk yılların tangosu “tango criollo” veya “basit tango” olarak anılmaktadır. “ Tango ” adının Afrika tamtamlarının çıkardığı “tan-go” seslerinden ya da Latince dokunmak anlamına gelen “tangere” fiilinden türediği sanılmaktadır.
1800’lü yıllarda işçi sınıfından birçok kişi, büyük umutlarla Fransa’dan, İtalya’dan, Macaristan’dan, İspanya’dan ve Portekiz’den Güney Amerika’ya göç etmiş; yabancı oldukları bir kıtada yaşadıkları başta ekonomik ve sosyal sıkıntılar, beraberinde hayal kırıklıklarını getirmiştir. Bu hayal kırıklıkları, geleceğe ait büyük umutlar ve geçmişten getirilen kültürle harmanlanarak zaman içinde tango müziğini oluşturmuştur. Eşlerini, çocuklarını, yani ailelerini geçmişte bırakarak tek başlarına bu yabancı topraklara gelen göçmenler, doğal olarak erkek nüfusunun arttırmasına ve cinsiyetler arası büyük bir sayı farkı oluşmasına neden olmuştur.
Alt kesimin sokakta yarattığı tango, üst kesim tarafından bu mekanlarda tanınmıştır. Bu dönemde kadınlar için dövüşen ve yine onlarla iyi dans edebilmek için birbirleriyle dans çalişması yapan erkekler vardır. “Compadre” veya “Compadrito”adı verilen bu kabadayı tiplemelerinin eğlence anlayışı “şarap” ile “cana” (bir tür şeker kamışı rakısı) içip, şarkı söylemek ve dans etmekti.
Tango, Avrupa’ya 20.yüzyılın başlarında, gemilerle Fransa’ya gelen Arjantinli tangocular tarafından taşınmıştır. Özellikle Parislilerin bu dansa olan ilgisi sayesinde tango, Arjantin sosyetesinde de değer kazanmıştır. İlk kez 1917 yılında Carlos Gardel’in smokin giyerek, her türlü argo ve erotizmden uzak sözlerle tango söylemesi, müziğin üst kesimlerce değer kazanmasını hızlandırmıştır. Avrupa’da yayılan tango çılgınlığı Paris’ten sonra Londra, Berlin ve diğer başkentlere sıçradı. 1913’lerin sonlarına doğru bu dans New York’u ve Finlandiya’yı da etkisi altına almıştı.
Buenos Aires’te tangonun üst kesimlerce de benimsenmesi ve dünyayı etkileyecek bir akım halini alması 1920 ile 1940 arasıdır. Bu dönem tangonun altın çağı olarak nitelendirilir. Artık tango kendi içinde biraz daha yumuşayarak “salon tangosu” halini almıştır.
Tango Stilleri
Buenos Aires’te ve Arjantin’in diğer kesimlerinde Tango, bireysel ve kişisel bir çok stilde yapılmaktadır ve Arjantin’li olmayan bir çok Tango dansçısı kendi danslarının herhangi bir stile girdiğini kabul etmezler. Sadece Tango dansı yaptıklarını söylerler. Değişik stillerin kendine has özelliklerinin belirlenmesi zor, uğraştırıcı ve muhtemelen tartışmalara yol açacak bir iştir. Yine de bireysel stillerin oluşturduğu yelpazedeki ortak noktaların ve farkların belirlenmesi, Tango dansının belli birkaç kategoriye ayrılabilmesine olanak verir
Tango Salon Stili
Salon stili Tango tipik olarak dik bir vücut duruşu ile yapılır. Tutuş açık veya kapalı olabilir, ancak genelde hafifçe yandadır. Salon stili Tango açık tutuşta yapıldığında, dansçıların arasındaki mesafe, bayanın dönüşlerini daha kolay gerçekleştirmesini ve pivot alırken kalçaları ile üst gövdesi arasında daha az bağımsız harekete ihtiyaç duymasını sağlar.
Salon stili Tango kapalı tutuşta yapıldığında çift, tutuşunu biraz gevşeterek dönüşlere yer açar ve dönüşlerde bayanın daha rahat hareket etmesini sağlar. Salon stili Tango, DiSarli gibi genellikle vuruşların en kuvvetli olduğu ve 4/4 ölçüsünde çalınan parçalarda yapılır. Salon stili Tango’da dansçıların dans çizgisine uymaları gerekir.
Tango Orillero Stili
Bu stil, küçük alanlar için uygundur. Bay ve bayan çok dar bir alan içinde dans ederek, birbirleri etrafında karmaşık figürler yaparlar. Bu stil, kesinlikle daha içtendir. Orillero stili Tango birçok açıdan Salon stili Tango’ya benzer. Bu stilde de çiftin dik bir vücut duruşu vardır ve tutuş hafifçe yandadır ve açık veya kapalı olabilir.
Dönüşlerde bayan rahat bir şekilde dönebilir ve pivot alırken kalçaları ile üst gövdesi arasında fazla bağımsız harekete ihtiyaç duymaz. Orillero stili Tango’nun Salon stili Tango’dan farkı, her zaman dans çizgisi kuralına uymayan, neşeli ve çok yer kaplayan figürleri olmasıdır.
Tango Milonguero Stili
Milonguero stili Tango’da çift, göğüslerini birleştiren bir şekilde üst gövdenin hafifçe öne eğik bir konumda (Arjantinlilerin bu duruşa apilado derler) olduğu ve ayak uçları arasında biraz mesafe olan bir duruşta dans ederler.
Tutuş genellikle kapalıdır. Bayanın sol omzunun erkeğin sağ omzuna olan mesafesi, bayanın sağ omzunun erkeğin sol omzuna olan mesafesi ile aynıdır. Her iki dansçının üst gövdeleri sürekli olarak temas halindedir ve dönüşlerde veya ocho’larda bu temas bozulmaz. Ocho cortado Milonguero stili Tango’nun kendine has hareketlerinden biridir çünkü bu figür, çiftin tutuşunu bu stile has ritmik duyarlılıkla birleştirmektedir.
Kulüp Stili Tango
Kulüp stili Tango, Salon stili Tango ile Milonguero stili Tango’nun duyarlılıklarını birleştirir. Kulüp stili Tango dik bir duruşta ve hafifçe yamuk ‘V’ şeklinde kapalı tutuşta yapılır. Çift, tutuşunu biraz gevşeterek bayanın dönüşlerini daha kolay gerçekleştirmesini ve pivot alırken kalçaları ile üst gövdesi arasında daha az bağımsız harekete ihtiyaç duymasını sağlar. Kulüp stili Tango’nun figürleri arasında ocho cortado ve Milonguero stili Tango’da olan ritmik figürler bulunur.
Tango Nuevo Stili
Tango Nuevo (Yeni Tango) Tango Nuevo, Tango dansının yapısal bir analizini yaparak daha önce denenmemiş kombinasyonlar ve figürler bulmayı amaçlayan pedagojik bir yaklaşımdır. Tango’nun bu stili açık tutuşta, gevşek ve tamamen dik bir konumda yapılır ve dansçıların kendi düşey eksenlerini korumaları çok büyük bir önem taşır.
Tango Nuevo taraftarları bazı figürler üzerinde yeni bir yapısal analiz yapılmasının gerektiğini söyleseler de, en belirgin figürlerinden bazıları overturn ocho’lar ve dönüşler sırasında yön değişimleridir ki, bunlar da en kolay bir şekilde gevşek tutuşta yapılabilir.
Tango Fantasia Stili
Fantasia (Şov Tango’su) Fantasia, Tango gösterilerinde yapılır. Açık tutuşta yapılan Salon, Orillero ve Nuevo stillerinin bir kombinasyonudur ve sosyal tango repertuarında bulunmayan bazı figürler (genellikle baleden alınan) de içerir. Bu balesel unsurlar Salon stili Tango’nun doğal bir uzantısıdır, çünkü bu stil baleye benzemektedir.
Tango Canyengue Stili
Canyengue, 1920 lerde ve 30ların başlarında yapılan eski bir stil Tango’dur ve şu anda bu stilde faaliyet gösteren dansçıların orijinal kurallara bağlı kalıp kalmadıkları belli değildir. Kapalı ve hafifçe yamuk ‘V’ şeklinde tutuşta yapılır, dansçılar hareket halindeyken dizleri kırık durumdadır. Bayan cross hareketi yapmaz. Canyengue’nin popüler olduğu zamanlarda uzun ve dar elbiseler giyiliyordu.